Gölkonak'ta bu dertler hiç bitmez



Sıtkı dayı “hanım hanım” der bir türlü evlenmekten vazgeçmez
İsmet hoca çıkar minareye” Allahuekber” der, hiç oradan inmez
Nuri Dayı su bülücü gibidir, suyu hiç sevmez

Doktor amat nasıl konuşacağını çok iyi bilir lombur lombur laf indirmez
Koreli dayı demişsin parayı hiç sevmez
Güssün ebe “gara mezerin dibine ol” der sanki ilenmez
Albazoğlu’nun çocuklara olan sevgisiyse hiç bitmez

Ak Mehmet dört söğüt'ün kumunu çekmez
Ağa Dayı traktörü çok güzel sürer hiç üstünden inmez
Ali Özkan’a ne dersen de kabul eder hiç iddia etmez
Nihat ustanın garibanlığıysa bir türlü bitmez

Fatma ebenin “vili bacım bu moza buraya yine mi geldi” demesi kulaklardan silinmez
Tufan bey “bu kahveden bıktım” der yine de kapatıp gitmez
Berber Şakir işini çok sever kesinlikle dükkânı kapatıp hiçbir yere gitmez
Şu güzelim köyümün garip insanları hiç bitmez

Goca tarladan gelirken bir baktım ki eşşek çekmez
Şarahmanada çıynadık üzümleri, oldu pekmez
Seni ne kadar da anlatırsam anlatayım biliyorum ki yetmez
Güzel köyüme olan bu sevgi hiçbir zaman bitmez

Hiç yorum yok: