Katip Celebi'nin Cihannuma sında Yenişar




Cihannuma kitabının (1635) 618. Sayfasında Yenişar için “Şehir Köyü tabir edilir üç köydür” denildiği, adından bahsedilmeyen Bademli Kurucaova,Muma Yenice ve Hoyran Köylerinin 5-10 haneden müteşekkil olduğu, yaşamlarını hayvancılığa dayalı olarak sürdürdükleri anlaşılıyor.

Cihannüma Kitabında “Anamas Dağlarından bir azim su inip göle dökülür” sözü ile 1698 tarihli Hüccet-i şer’iyede “Bademli nam karye kurbinde (yakınında) Gürleyik suyu demekle maruf nehrin suyu...” ibaresi kullanılmıştır. Bu gün Pınargözü veya mağarası adı ile anılan bu yer o yıllarda Gürleyik suyu adı ile bilinmektedir.Bu su şuanda gürlevik olarak adlandırılan Kubadabad Sarayı bitişiğindeki suda olabilir.


Katip Çelebi "Beyşehri'nin şimal-i garbiyesindeki bir merhaledir. Göl kenarına bitişik beş-on pare köy ve kazadır. Hafta pazarı durur. Yedi-sekiz pare köyüne Beyişehir derler. Göl kenarında olup, Anamas Dağı bununla Eğridir arasına düşer. Ve bu şehirde Alaaddin Keykubad eseri var, şehir gölü(başka bir tercümede Yenişehir Yenice ve Gölyaka Kasabası arasındaki eski yerleşim yeri) derler. Üç köydür.Ve bundan azim çam keresteleri kesilür. Anamas Dağlarından bir azim su inüb göle dökülür. [Kaynak] Katip Çelebi, Cihannüma, s. 619.

Bu belgede adı geçen “Eğer” kelimesi Eğerim Beli olmalı. Çünkü Anamas Dağı Yenişar ile Eğerim Beli arasına düşer. “Üç köydür” sözüne gelince; 1637 ve önceki yıllarda Yenişehir nahiyesinin üç köyden teşekkül ettiği anlaşılıyor. Adından bahsedilmeyen bu üç köy 4 no.lu belgeye göre Şehirköy, Kürtler ve Muma köylerinin olduğu açıklık kazanmıştır. 1650 yıllarından sonra varlığı görülen Bademli, Kurucaova, Hoyran, Yenice yerleşim merkezleri ise 1585-1650 yılları arasında tarih sahnesinde görülmemektedir. İleride inceleyeceğimiz belgelerden de anlaşılacağına göre bu köylerin 1650 yıllarında tarih sahnesine çıktığı anlaşılıyor. Yörede büyük çam kerestelerinin kesildiğinden bahsedildiğine göre, Beyşehir sancağı dahilinde bulunan Yenişar’ın, orman bakımından en zengin orman bölgesi olduğu anlaşılıyor. Anamas Dağı’ndan çıkıp göle dökülen büyük bir suyun ise Anamas’ın en yüksek tepesi olan Dedegül Dağı’nın kuzey eteğinden çıkan pınarın adıdır. Bu pınar tarihi akış içinde Sultanpınarı, Gürlevik ve Pınargözü adları ile de anıla gelmiştir. “Burada Alaaddin eserleri vardır” sözü Yenişar’da Alaaddin Keykubat tarafından 1237 yılında yaptırılan Kubad abad sarayıdır.

Hiç yorum yok: