BEYŞEHİR DÖNÜŞÜ YAŞANAN OLAYIN SIRRI



Yenişarbademli ilçe olmadan önce bağlı olduğu Ş.Karaağaç ile sıkı temas halinde idi ama az da olsa devrede bir de Beyşehir vardı. Bademlililer bazı ihtiyaçları için göl üzerinden Beyşehir'e gidip gelirlerdi. Bu gidiş geliş; göle kadar olan 4-5 kilometrelik yolu yaya olarak katederek Sülükçü iskelesine varılıp,oradan da Kurucaovalıların motorlu tekneleriyle olurdu. Beyşehir'den aynı gün akşam üzeri dönülürdü. Bir yaz günü bakkal İsa Efendi ve beraberinde kadınlı erkekli bir grup Beyşehir'e gittiler.İhtiyaçlarını görüp Baba Mehmet'in motoruyla geri döndüler.

O gün şiddetli lodos vardı. İlerlemekte güçlük çeken tekne Sülükçü iskelesine ancak akşam karanlığında yanaşabildi. Bakkalın kağnısı iskelede bekliyordu. Eşyalar yüklendi ve hep beraber yola çıkıldı.Hava iyice kararmıştı ama bereket ay ışığı vardı.Kafiledekiler Muma'ya (Gölkonak) yaklaştığında garip bir şeyin kendilerini takip ettiğini farketti. Bu,ay ışığında kah görünüp kah kaybolan bir insan silüetiydi. Uzaktan onları izliyordu. Dikkatli bakıldığında başında garip bir başlığı,üzerinde de uzun bir giysisi vardı.Gözleri ayışığında parlıyordu. Fazla ortalıkta durmuyor,bir bakan olunca hemen bir çalının veya ağacın arkasına kayıveriyordu. Kafiledekiler ne yapacağını şaşırmışlardı.Herkesin içine bir korku düştü. Bazıları geri dönüp,''Kimsin? İn misin? Cin misin?'' diye sesleniyor ama hiçbir cevap alınamıyordu. Yolcular ve kağnı hızlandı. Kadınlar ağlamaklı bir hale geldiler. Aralarından cesur olanları eline taş alıp var gücüyle garip yaratığa doğru küfrederek fırlatıyordu ama nafile.. Bu durum Muma'yı geçene kadar sürdü.Daha sonra gizemli takipçi gözden kayboldu. Herkes derin bir nefes aldı ve geç saatlerde Bademli'ye ulaştılar.

Bu olayın sırrı neydi? Gece karanlığında kafilenin peşine takılan gerçek bir insan mıydı yoksa bir hayalet miydi?

İşin sırrı şuydu: O görünen ölmüş bir gencin hayaliydi..Alican adında,bir zamanlar Yenişar'a hükmeden Numan Ağa'nın kızı Beran'a sevdalanan fakir bir gençti o.. Beran da Alican'ı seviyordu.Ama Numan Ağa bu sevdaya karşıydı. Kızına ve delikanlıya karşı her türlü baskıyı uyguladı ama onları bu sevdadan vaz geçiremedi. Ağa en sonunda kızını bir tekneyle Beyşehir'e gönderip uzaklaştırdı.Beran'dan uzak kalmak Alican'ı çok üzmüştü. Artık günlerini göl kenarında geçiriyor,belki içinde sevdiği kız vardır diye Beyşehir'den gelen teknelerin yolunu gözlüyordu. Bir defasında da bir kayıkla karşıya geçmeyi denedi ama engellendi.Sonunda Numan Ağa gaddarlığını gösterdi.Alican'ı vurdurttu ve Muma ile Hoyran arasındaki Memiş Ağa mezarlığına gömdürttü. İşte o gün bu gündür Alican'ın ruhu zaman zaman Beyşehir'den gelen yolcuların peşine takılıp,aralarında sevgilisi Beran'ın olup olmadığını görmek

için onları bir süre izlemektedir. Bademlililerin yaşadığı olay da buydu..

Kaynak:http://yenisar.xm.com/dosyalar/husnuyilmaz.htm
Sayın ;Hüsnü Yılmaz ve Yaşar Akgül Beye teşekkürler.

Hiç yorum yok: